
Bugünde Merhaba Hayat,
Sen öğretmen, ben öğrencin olarak hazırım seni yaşamaya ve anlamaya. Her ne kadar, sorularına cevap bulup cevaplayamasam da.
Bu aralar imtihanların çoğaldı. Korkuyorum yanlış cevaplar vermekten ve tekrar kaybetmekten. Doğrularım gitgide azalmaya başladı. Bu sefer dört yanlış bir doğruyu götürür misali, elde kalan doğrularımı da alacaksın diye endişeliyim.
Bu keşmekeşlik içerisinde yanlışlar doğrularımı götürüyor. Bıkmadın mı hayat! beni imtihan etmekten. Sıfır vermekten.
Ben sana boş cevap kağıdı vermiyorum ki. Bir öğretmen olarak, bana anlattıklarını iyice dinleyip, dersime çalıştıktan sonra sınavına giriyorum. Sorduğun her soruya değer biçip anlattıklarından ve yaşattıklarından, hafızamda ve yüreğimde kalanlarla sana cevap veriyorum. Yetmiyor mu hayat! Verdiğim bu cevaplar sana.
Benden nasıl bir cevap bekliyorsun ki?
Benim sana değer verdiğim kadar, sen cevap kağıdıma değer vermiyor, hor görüyorsun. Böylece beni, yine imtihan ediyorsun. Bıkmadın mı hayat! Beni imtihan etmekten.
Bir doğrum dahi yok mu? Bana not verip yüzümü güldürmek bu kadar çok zor mu?
Bembeyaz bir kağıt sunuyorsun önüme. Yaşattıklarını, anlattıklarını yazıyorum, bu beyaz sayfalara. Düzgün, eğri, büğrü olmadan. Anlaşılır bir dilde.
Ben senin sorularını cevaplandırıyorum hayat! Sen neden at gözlüğü takıyorsun?
Diğer öğrencilerine iyi notlar veriyorsun da, bana niye vermiyorsun? Benim elmamı neden kızartmıyorsun?
Beden ve fizik dersinden geçiyorum da, hayat bilgisinden niye kalıyorum. Hayat bilgisinden aldığım notlar karşısında, kimyamda bozulmaya başladı. Hayat, ben bu işin formülünü bulamıyorum. Formülünü bulsam da, artık cevaplayamıyorum. Hayat beni neden imtihan ediyorsun?
Bir öğrencin olarak her zaman senden takdir ve teşekkür beklemedim. Kaybedip kazanmak gibi kavramların var olduğunu senden öğrendim. Amacım doğrudan geçmekti. Ara sırada olsa, takdir ve teşekkür görmekti. Ama hayat, sen beni hep bütünlemeye bıraktın. Bazen de, sınıfta bıraktın. Gelecek seni dedin.
Fakat, gelecek dediğin sene hiç gelmedi ki! Ben hep hayat bilgisinden kaldım. Tatil nedir görmedim: Beni hep imtihan ettin.
Hayat! Şimdi yaşlandım. Artık beden ve fizik notlarımda iyi değil. Kimyam tamamıyla harabe. Bir enkazın altında yaşıyorum. Ben bu okulu bitiremedim. Hayatım boyunca, senden hiç iyi not görmedim. Takdir, teşekkür bilmedim.
Eeeee! Bunun sonucu ne oldu dersin hayat? Nedendir ki, ben seni hiç sevemedim….
Yazan : Melodi AKÇAY
Sen öğretmen, ben öğrencin olarak hazırım seni yaşamaya ve anlamaya. Her ne kadar, sorularına cevap bulup cevaplayamasam da.
Bu aralar imtihanların çoğaldı. Korkuyorum yanlış cevaplar vermekten ve tekrar kaybetmekten. Doğrularım gitgide azalmaya başladı. Bu sefer dört yanlış bir doğruyu götürür misali, elde kalan doğrularımı da alacaksın diye endişeliyim.
Bu keşmekeşlik içerisinde yanlışlar doğrularımı götürüyor. Bıkmadın mı hayat! beni imtihan etmekten. Sıfır vermekten.
Ben sana boş cevap kağıdı vermiyorum ki. Bir öğretmen olarak, bana anlattıklarını iyice dinleyip, dersime çalıştıktan sonra sınavına giriyorum. Sorduğun her soruya değer biçip anlattıklarından ve yaşattıklarından, hafızamda ve yüreğimde kalanlarla sana cevap veriyorum. Yetmiyor mu hayat! Verdiğim bu cevaplar sana.
Benden nasıl bir cevap bekliyorsun ki?
Benim sana değer verdiğim kadar, sen cevap kağıdıma değer vermiyor, hor görüyorsun. Böylece beni, yine imtihan ediyorsun. Bıkmadın mı hayat! Beni imtihan etmekten.
Bir doğrum dahi yok mu? Bana not verip yüzümü güldürmek bu kadar çok zor mu?
Bembeyaz bir kağıt sunuyorsun önüme. Yaşattıklarını, anlattıklarını yazıyorum, bu beyaz sayfalara. Düzgün, eğri, büğrü olmadan. Anlaşılır bir dilde.
Ben senin sorularını cevaplandırıyorum hayat! Sen neden at gözlüğü takıyorsun?
Diğer öğrencilerine iyi notlar veriyorsun da, bana niye vermiyorsun? Benim elmamı neden kızartmıyorsun?
Beden ve fizik dersinden geçiyorum da, hayat bilgisinden niye kalıyorum. Hayat bilgisinden aldığım notlar karşısında, kimyamda bozulmaya başladı. Hayat, ben bu işin formülünü bulamıyorum. Formülünü bulsam da, artık cevaplayamıyorum. Hayat beni neden imtihan ediyorsun?
Bir öğrencin olarak her zaman senden takdir ve teşekkür beklemedim. Kaybedip kazanmak gibi kavramların var olduğunu senden öğrendim. Amacım doğrudan geçmekti. Ara sırada olsa, takdir ve teşekkür görmekti. Ama hayat, sen beni hep bütünlemeye bıraktın. Bazen de, sınıfta bıraktın. Gelecek seni dedin.
Fakat, gelecek dediğin sene hiç gelmedi ki! Ben hep hayat bilgisinden kaldım. Tatil nedir görmedim: Beni hep imtihan ettin.
Hayat! Şimdi yaşlandım. Artık beden ve fizik notlarımda iyi değil. Kimyam tamamıyla harabe. Bir enkazın altında yaşıyorum. Ben bu okulu bitiremedim. Hayatım boyunca, senden hiç iyi not görmedim. Takdir, teşekkür bilmedim.
Eeeee! Bunun sonucu ne oldu dersin hayat? Nedendir ki, ben seni hiç sevemedim….
Yazan : Melodi AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder