25 Şubat 2009 Çarşamba

HİLEKAR SEVGİLİ OYUN BİTTİ

Evliliğimizin ilk günüydü. Davul, zurna eşliğinde gelin olmuştum. Gümüş rengindeki gelin telleri duvağımda, ellerim al kınalı senin olmuştum. Bembeyaz gelinliğim içerisinde, babamın kolunda uzayan yollarla nihayet sana varmıştım.
Beyaz, saf ve duru bir aşk hikayesiydi bizimki. Dalgalı, çalkantılı limanlardan uzak, ıssız ve tenha koylarda başbaşaydık sevdamızla. Bütün evren şahitti, bu mutluluğumuza. Yer, gök arasında sıkışıp kalmıştık. Ne gökteydik, ne yerdeydik. Şarkılardaki gibi bir garip seherdeydik.
Ortada bir çizgi vardı bizi birleştiren, aşkımızı güçlendiren. Aşkımızın sonunu göremiyorduk, görmek istemiyorduk. Tıpkı ufuk çizgisi gibi. Aşk ile yanarak ilerliyorduk. Evliliğimizin bir ihanet uğruna biteceğini bilemiyordum. Ben, senin aşkından ufkun ötesini göremiyordum.
Balayındaydık. Bir otel lobisinde sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, gündoğumunu seyrediyorduk. Aşkımızı paylaştığımız mehtaplı gecelerdeki gibi.
Acıkmıştık. Fakat; aşkımızın ateşi daha üstün gelmişti açlığımızdan. O geceyi, neden otel lobisinde geçirmiştik anlayamamıştım. Şimdi anlıyorum.
Beklediğimiz gündoğumu değil, senin bana olan aşkının, bana yaşattığın aldatmacalı ağır sancısıymış. Pandoranın kutusu o gece açılmışta, meğerse benim haberim yokmuş. Ben aşkınla, bana olan aşkınla yanarken, sadece karnımı değil, aslında bütün benliğimi aç bırakmışım.
Bir otel odasında, bir sabah kahvaltısının aşkımızın biteceğinin işareti olması, ne kadar acı idi. Hem de balayımızda. Beraberliğimiz ve evliliğimizin ilk gününe kadar, sende bir tuhaflık olduğunu fark etmemiştim.
Şimdi düşünüyorum da; aşkın gözü körmüş derler misali, Ferhat ile Şirin’e, Kerem ile Aslı’ya, Leyla ile Mecnun’a, Arzu ile Kamber’e yazık ettin ey sevgili. Destan olmuş aşkları, kalbimde tarihe gömdün ey hilekar sevgili.
Sen beni aldattın. Duygularımı, düşüncelerimi hiçe saydın. Aşkımı cayır cayır yaktın. Biliyor musun? Beni kiminle aldatırsan aldat, umurumda bile değildi. Sen, benim yıllarca içimde beslediğim sevgi tohumlarını öldürdün. Artık önemli olan benim duygularım. Bembeyaz bir perdeyle açtığım bu sahneyi, artık simsiyah bir karanlıkla kapatıyorum. Ve seni, kendi kendine kurduğun ve oynadığın bu evcilik oyununun ilk provasında sahneden dışarıya atıyorum. Oyun bitti ey Hilekar Sevgili….
Yazan : Melodi AKÇAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder