Dünkü hızla yağan yağmurdan sonra, bugün serçelerin cıvıldaşma sesleriyle uyandım. Herkes bir yerlere doğru gidiyordu. Ben işime, çocuklar okula gidiyorlardı. Görüyordum onları evimin penceresinden farklı farklı okul kıyafetleri ellerinde ve sırtlarında çantalarıyla bir okul gününe kimi isteyerek kimi, istemeyerek hazırlanmış eğitime hazırlanıyorlardı.
Bugün pazartesiydi. Onları görünce, çocukluğum okula gittiğim günler geldi aklma. Bende pazartesi'leri sevmezdim. Pazar öğlene kadar tatil olurdu benim için. Ama, saat onikiden sonra bir cehenneme dönüşürdü bütün pazar günüm. Bunun sebebini yıllar geçtiği halde bir türlü bulamadım.
Hani pazartesi sendromu derler ya, belki öyle birşeydi. Ama, küçük çocuklarda bu sendrom ne arasın onu bir türlü kestiremedim. Yani cevabını hiç bulamadım. Belki de yoktu cevabı.
Bugün pazartesiydi. Onları görünce, çocukluğum okula gittiğim günler geldi aklma. Bende pazartesi'leri sevmezdim. Pazar öğlene kadar tatil olurdu benim için. Ama, saat onikiden sonra bir cehenneme dönüşürdü bütün pazar günüm. Bunun sebebini yıllar geçtiği halde bir türlü bulamadım.
Hani pazartesi sendromu derler ya, belki öyle birşeydi. Ama, küçük çocuklarda bu sendrom ne arasın onu bir türlü kestiremedim. Yani cevabını hiç bulamadım. Belki de yoktu cevabı.
Alışılagelmiş bir durumdan öte bir şey değildi.
Neyse şu anda bir an okulda olmak istedim. O günleri özlediğimi, bu çocukları görünce anladım bir kez daha.
Kaybettikten sonra anlıyormuş insan bu söz gerçekten doğruymuş. Bir an önce hızla geçmesini beklediğimiz zamanın, bizlere sunacağı acı gerçeklerle karşılaşmak yıkıyormuş insanı....Büyümemek, sorumluluk sahibi olmamak istiyormuş insan....
Çocuklar gibi, gelecekten endişe duymadan, sabahtan akşama kadar sokakta oynamak istiyormuş. Yediğin bir şeylerin nereden ve nasıl geldiğini, hangi zorlu şartlar altında kazanıldığını bilmeden, yarını düşünmeden yaşamak istiyormuş insan...
Onlar şimdi deli dolu çağlarındalar. Hiç birşeyin hatta hayatın farkında değiller... İyiki de değiller. En güzel günlerini yaşıyorlar... Gelecek bütün güzel günler sizin olsun çocuklar....
Neyse şu anda bir an okulda olmak istedim. O günleri özlediğimi, bu çocukları görünce anladım bir kez daha.
Kaybettikten sonra anlıyormuş insan bu söz gerçekten doğruymuş. Bir an önce hızla geçmesini beklediğimiz zamanın, bizlere sunacağı acı gerçeklerle karşılaşmak yıkıyormuş insanı....Büyümemek, sorumluluk sahibi olmamak istiyormuş insan....
Çocuklar gibi, gelecekten endişe duymadan, sabahtan akşama kadar sokakta oynamak istiyormuş. Yediğin bir şeylerin nereden ve nasıl geldiğini, hangi zorlu şartlar altında kazanıldığını bilmeden, yarını düşünmeden yaşamak istiyormuş insan...
Onlar şimdi deli dolu çağlarındalar. Hiç birşeyin hatta hayatın farkında değiller... İyiki de değiller. En güzel günlerini yaşıyorlar... Gelecek bütün güzel günler sizin olsun çocuklar....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder