Yine akşam olmak üzere. Bir gün daha geçti. Sanki geçip gitmesini bekler gibi. İş yerimizde, bulunduğumuz her yerde sıkılıyoruz. Bir an önce zaman geçsinde, sıkıldığımız bu durumdan kurtulalım diye. Bugün iş yerimde en sıkıcı günlerimden birini yaşadım. Bir sebebi yoktu.
Oysa zamanın akıp gitmesinden nefret ediyorum. Zamanı yakalamak, onu tutabilmek istiyorum. İşten çıkış vaktim gelsede bir an önce eve gidebilsem diyordum. Çoğumuz böyle aynı düşünceleri paylaşıyoruz. Belki, bazılarımızın sebebi var, bazılarımızın sebebi yok. Benim de sebepsizdi. Hani tarifi imkansız duygular eser ya insanın içinde, bugünde öyle günlerimden biriydi.
Şimdi evdeyim. Koskoca bir günün sonunda dönüp arkama baktığımda, beni mutlu edecek veya mutsuz edecek herhangi bir olay olmamış. İnsan ruhunun değişken bir yapıya sahip olduğunu bu akşam, bugün bir kez daha anlamış oldum.
Canımız , içimiz sıkıldıkça hep zamanın geçmesini bekliyoruz. Sanki, gelecek olan zaman, şu andaki durumumuzdan daha güzellikler getirecekmiş gibi. Galiba, belirsizlik, bilinmeyen birazda insanı cezbediyor. Bulunduğu yerde düşler kurmasına sebep oluyor. İş yerimizde ah diyoruz keşke evimize gitsekte, şöyle bir kahve yapıp rahat rahat içebilsem. ya da aykalarımı uzatıp kimse rahatsız etmeden , hiç bir şey düşünmeden uyuyabilsem. televizyon eşliğinde şekerleme yapabilsem. İşte! Yorgunluğumuz, zamanın çabucak geçmesini istiyor. Bulunduğumuz yerde aradığımızı bulamıyoruz. Bulduğumuzlada yetinmeyip, kendi kendimize duygusal işkence çektiriyoruz.
Bu durumu isteyerek yapmıyoruz. Ama, insanoğlu bir an duygusal bir fırtınaya kapılmaya görsün. O fırtına içerisinde kaybolup gidiyor. Oradan, oraya , o duygudan, o duyguya savrulup gidiyor.... Her gün aynı telaş, her gün aynı çile. Aslında, hiç faydası yok yüreğimize...
İşte! Bu akşamda böyle garip bir duygu vardı yüreğimde, koca günün sonunda bana emanet kalan. Bakalım, yarınlar neler getirecek. Hayırlar getirecek buna eminim. Çünkü benim güçlü bir kalbim var......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder